neyse üniversite 1'de yurtta kaldığımdan ve yurttaki elemanların hepsi son sınıfa giden kişilerden oluştuğundan dolayı, akşamlşarı yapacak bir şey bulamazdım, zaten kız arkadaşım da yoktu, kendimi kitaplara vermiştim, hayatımın hiç bir döneminde o kadar kitap okumadım.
şu aralar da, akşamları uyumadan önce okumaya çalışıyorum, günün orgunluğu, LCD tv'nin çekiciliği, bu saatte yatılır mı yaw etkisiyle, yatağa geç giriyorum ve ancak 4-5 sayfa okuyamadan sızmış oluyorum.
Geçen pazar TÜYAP kitap fuarının son günüydü, eşim son 5-6 aydır deli gibi kitap okumakta, kolumdan tuttuğu gibi fuara götürdü beni,
ktap kokusu (bilene) dünyanın en güzel kokularından biridir, kendimden geçtim diyebilirim, insan birdenbire böyle kültür şokuna uğrayınca, bütün kitapları alası geliyor.
Ancak bu konuda önceden eşimle anlaşma yapmıştık, kendisi benim ne kadar maymun iştahlı biri olduğumu bildiği için, önceden kişi başı en fazla 2 kitap alıcaz diye anlaştık, o da gerçekten güzel indirim olursa
hatırlarım bir keresinde tomarla para verip çıkmışlığım, bir sürü kitap alıp hiçbirini okumamışlığım vardır, bu yüzden anlaşma yapmamız güzel oldu.
Tabi kitaptan uza kalınca ne alacağını şaşırıyorsun, baktım sunay akın imza veriyor, everim de kendisini, onun kitabını alıp imzalattım, hatta diğer kitap hakkımı da eşime verdim. Okusun kız, okuyo en azından
aydın boysan da oradaydı, önünde rakı kadehi olmayınca tanıyamadım önce ama o gözlüklerinin üstünden bakınca tanıdım, valla kitabını olmadım ama, rakı kadehim olsa kesin imzalatırdım lan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder