31 Temmuz 2009 Cuma

fenerbahçe sevgisi ağrı dinlemez

evimin stadın yanında olmasından dolayı gayet rahat bir şekilde hazırlanıyorum. maç 21.45'te başlayacak, saat 21:00 oldu ben hala evde yorum izliyorum, sonra uğurlu çizgili formamı geçiriyorum sırtıma, bu geceyle ilgili korkum karşı takım değil, beni 2 gündür süründüren mide şikayetim. biletimi kale arkasından aldığım için muhtemelen tüm maç ayakta durmam gerekecek, fenerime değer diyorum ve atıyorum kendimi sokağa. taraftar yeni formaları çok sevmiş anlaşılan her 3 kişiden birinde bu formalardan var, ancak kim ne derse desin en güzeli benim giydiğim çizgili forma, fenerbahçe ruhunu en iyi yansıtan o.

saat: 21:15 fenerbahçe stadının 23 numaralı kapısının önüne geldik kardeşimle, tüm kale arkası biletler satıldığı halde, fenerbahçenin bu sezonki ilk resi maçı olduğu halde kapıda hiç kuyruk yok, içeri giriyorum. bir sinema izleyicisi gibi sıra e koltuk numaramı bulup yerime oturuyorum. fenerbahçe seyircisinin ne kadar şanslı olduğunu bir kere daha görüyorum, stadın tuvaletine giriyorum (mide şikayetimi yazmışmıydım) koridorlarda LCD tv'lerden galatasaray maçı veriliyor. bir yandan onu izliyor seyirciler.


aha takım çıktı sahaya, her futbolcuyu tek tek çağıracağız şimdi, ilk gelen kaptan alex, sonrasında her futbolcu tribünlere çağırılıp yumruk şov yapıyor, dün tek gel(e)meyen ise sesimizi dymayan bilica oluyor.

normalde yedekler çağırılmaz tribünlere o gün oynayacak ilk 11 deki futbolcular gelirler, ancak dün mehmet topuz'da çağırılıyor. kestirdiği saçlarıyla selamlıyor herkesi.
dikkatimi çeken başka bir şeyde tribün tezahüratlarındaki değişiklikler oluyor. eskiden galatasaraya iğneleyici tezahüret yapan taraftar artık beşiktaşa yüklenmekte, tüm tezahüratlar beşiktaş aleyhine yapılmaya başlanmış, demirören sağolsun çok antipatisini kazanmış taraftarın.

maç sırasında herkes ayakta şov yapıyor fenerbahçe ve özellikle emre, ancak ben her 15 dakikada bir oturmak zorunda kalıyorum, midem rahat bırakmıyor beni.

maç analizine girmeye hiç niyetim yok zaten onlarcası bulunabilir, gördüğüm o ki taraftar futbolu
özlemiş, dün gece bağrına bastı takımı, koşan pas yapan takım oldumu kendimizden geçiyoruz.

maç bitiyor 5-1 kazanıyoruz, zaten 10-15 kişi gelmiş olan honved taraftarı bir 30 dakika daha bekleyecek statta, maç bittikten 10 dakika sonra dışarıda oluyorum, yaklaşık 50.000 kişi 10 dakikada boşaltabiliyor stadı, sokaklarda köftecileri ve su satanları yararak ilerliyoruz, eve gitmem lazım bir an önce eve gidip tuvalete girmem lazım, kardeşimi otopark çıkışının orada bırakıyorum, evine gidecek olan futbolcuları görme ümidiyle çıkışta bekleyecek çünkü
5 dakika sonra evde oluyorum, mutluyum, fener kazanmış ben maçı kazasız belasız izleyebilmişim. zoom'u küçük fotoğraf makinamla çektiğim fotoğraflardan futbolcuları seçmeye çalışıyorum ama nafile koca kafasıyla roberto carlos'u tanıyabiliyorum sadece. özlemişim futbolu, curcunayı, sarı lacivert sokakları, ağrı çeksem de, hep bir ağızdan bağırmayı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails