aynı şey küçükken elektrik kesildiğinde yaşanırdı. mum ışığının oluşturduğu o garip ambiyansta, yıllardır aynı evde yaşadığı halde konuşmayan bizler, televizyonun çalışmaması sonucu birbirimizin suratına bakmak ve muhabbet etmek zorunda kalırdık. ailemle ilgili gerçekçi bilgileri sadece o gecelerde aldığımı düşünüyorum.
şimdi internet gidince tabii, iş arkadaşları ile de aynı şekilde, bütün gün aynı ofisin içinde oturan ama gerçek hayatlarında neye benzediğini bilmediğim adam önümde oturuyordu. "eeee" dedi "nasılsın bakalım" yaşça benden büyük olması bana karşı bakalımla biten afacan cümleler kurmasını sağlıyordu. konuştukça ne kadar boş bir insan olduğunu daha net görüyorsum ama çaktırmıyordum. her zamanki tembelliğimden gem vurarak ufak şakalar yapıyor internetsiz bu anın bir an bitmesi için zaman geçiriyordum.
ya da bir telefon gelmeliydi ve ben gözlerimi büyükçe açarak " aaaaa" " hadi yaa" minvalinde (uuuv) kelimeler kullanıp "abii kusura bakma acil bir durum oluşmuş, bir bakayım şuna deyip sıvışmalıydım"
tam bu duaları ederken gerçekten telefonun çalması ve benim ortamdan kaçmamı ise tamamen kaderin güzel ellerine bırakıyorum.
internet olmadığında yapacağım şeyler listesi oluşturmam lazım bir an önce, bilgisayarda internet dışı uğraşılacak işleri bir kenara ayırmam lazım. valla bak düşündüm de internet olmadan önce ofislerde ne yapıyormuş insanlar
ben bütün evrakları biriktiriyorum.
YanıtlaSilElektrik yada internet kesintilerini onları yerlerine kaldırmak için kullanıyorum.
Çok sık kesinti olmadığını düşünürsek tembelliğimin boyutu bir nebze gözünde canlanmıştır heralde
ehehe
evrak dağı oluşuyor öyle yapınca da, off yoruluyorum sonra toplamaya, tembelim mütemadiyen
YanıtlaSil